Translate

8 Şubat 2012 Çarşamba

Tiyatro - Deri Ceket

Kadro :
Yazan: Stanislav Stratiev / Yöneten: Arif Akkaya / Çeviren: Özdemir İnce / Dramaturg: Arzu Işıtman / Dekor Tasarımı: Gamze Kuş / Kostüm Tasarımı: Nihal Kaplangı / Işık Tasarımı: F. Kemal Yiğitcan / Efekt Tasarımı: Ersin Aşar / Animasyonlar: Cem Ulu

Oyuncular :
Memur - Yetkili: Hikmet Körmükçü / Dilbilimci: Yiğit Sertdemir / Dilbilimci’nin Çocukluk Arkadaşı: Cengiz Tangör / Dilbilimci’nin Çocukluk Arkadaşı: Can Ertuğrul / Yol Arkadaşı: Yeliz Gerçek / Asansördeki Adam: Ertuğrul Postoğlu / 2. Berber- Koyun Kırkan Memur-Ocaktan Sorumlu Memur-Kameraman: Nevzat Çankara / 1. Berber- Sayım Yapan Memur-Köylü-Muhabir: Selçuk Yüksel / Asansördeki Adamın Karısı: Güneş Doğan Ev sahibesi: Melahat Abbasova / Asansördeki Adamın Oğlu: Yağız Pala


Oyun Hakkında :
"Arif Akkaya tarafından yönetilen oyunda, bir yandan bürokratik işleyişin labirentinde kaybolan idealist bir öğretim görevlisinin trajikomik durumu anlatılırken, diğer yandan da var olan bürokratik yapı içindeki toplumsal ve bireysel yozlaşma hicvediliyor. "
denmiş tiyatrodunyasi.com'da...

---

Öncelikle şunu belirteyim ki; bu oyun şu anda İBBŞT programında yer almıyor. Peki ben neden bu oyunla başladım yazmaya? ... Çünkü bu oyun benim için bir dönüm noktası oldu "tiyatro takip" hayatımda... Ben tiyatroyu hep çok sevmişimdir; ancak bu oyuna kadar tiyatroyu "fırsat buldukça" takip ederken; bu oyundan sonra büyük bir tutkuya dönüştü benim için...
Kısacası bu bir saygı duruşudur ve bu oyun yazarından yönetmenine, dekor tasarımından oyuncularına bunu fazlasıyla haketmiştir!
Ben bu oyunu izleyeli, yanılmıyorsam, 3 yıl oluyor... Aklımda kalanlara gelirsek...
Bir kere o dekor!!! Yıllar geçse de gözümden silinmeyecek o dekor... Ahhh... Nasıl oyunla birlikte akan giden, her ana ayak uydurabilen canlı bir sahne yaratılmıştı... Tek kelimeyle ŞAHANE!
Sonra... O sahnede büyüyen, büyüyen, büyüyen adam: Yiğit Sertdemir! Sonradan öğrendim ki Yiğit Sertdemir sadece oynamazmış, aynı zamanda yazar, yönetir ve tasarlarmış... ve bunların hepsini de hakkını vererek yaparmış... (Bkz. Bekleme Salonu, Surname 2010, 444, Fail-i Müşterek, Mefisto...)
İlerleyen zamanda izlediğim Yiğit Sertdemir oyunlarıyla ilgili yazılar yazacağım; ancak eğer tanımıyorsanız, eğer hala bir oyununu seyretmediyseniz bir gün daha kaybetmeyin, hemen en yakın zamandaki oyununa bir bilet alın derim ben!
... ve dikkat çekmek istediğim diğer bir isim -ki kendisini bir çok oyunda izlemiş ve başarılı bulmuşumdur... ama bu sezon bir oyun izledim... Cengiz Tangör o oyunda parlamış! Oyunun adı Günlük Müstehcen Sırlar... Bu oyunla ilgili de uzun uzun yazacağım... Şimdilik sadece şunu söyleyebilirim: Gidiniz, görünüz efendim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder